Milli Tarih Platformu Genel Lider Yardımcı Ali Yener yaptığı konuşmada “Bugün burada Cennet Yer Sultan II.Abdulhamid Han’ın vefatının 107.yıldönümünde onu anmak ve anlamak için toplanmış bulunuyoruz. Tam 21 yıldır Ulusal Görüşçü gençler olarak Sultan’ı her sene vefat yıldönümünde aralıksız olarak anmaktayız.
Elbette tahta çıktığı günden darbeyle indirildiği güne kadar Osmanlı’nın en sıkıntı devrinde tam 33 sene hem kendi şahsi metanetinden hem de Devlet-i Aliyye’nin erdeminden zerre taviz vermeden koca Devleti yöneten Cennet Yer II.Abdülhamid’i daha âlâ anlamak için buradayız. Onu ve gayretini anlamak için yalnızca şu misal bile kâfi.
Kanla alınan topraklar parayla satılır mı?
Siyonizm’in temsilcisi olan Theodor Herzl Sultandan, Filistin’de toprak istemiş bunun karşılığında Osmanlının tüm borçlarını ödemeyi taahhüt etmiş, fakat Sultan zerre taviz vermeden ”Kanla alınan topraklar parayla satılamaz” karşılığını vermiştir.
İşte bu HAK çabasıdır ve asil duruşudur onu vefatından 107 yıl sonra bile anışımız. Eğitim, ulaşım, teknoloji, siyasi, tüzel ve askeri alanda ihtilal niteliğinde birçok projeye imza atmış bu hoş insan tarih boyunca biz torunları tarafından hayırla yad edilecektir.
II.Abdulhamid’in çabasının hangi kulvarda geçtiğini anlamak için bugün İslam coğrafyası ve ülkemizde yükseltilmeye çalışılan mikro milliyetçiliğe bakmamız kâfi olacaktır. Siyonizm’in ve onun çağımızdaki temsilcilerinin İslam ülkelerinde Müslümanların mezhep, bölgesel ve kültür farklılıklarını ön plana çıkartarak iç savaşları körüklemesi bu planın bir kesimidir. Bu plana karşı çok uyanık olmak ve tüm Müslümanların mezhep ve etnik kimliklerinin üzerinde İslam kardeşliğini ön plana çıkartarak İslam Birliğini kurmaları zorunludur.
İşte bu emel doğrultusunda çalışmalarını İttihad-ı islam prensibi ile sürdüren Cennet Yer Sultan II.Abdülhamid Han’ı ve yine İslam Birliği çalışmalarını geçtiğimiz yüzyılda D-8 ile hayata geçiren ve ömrünü bu yola adayan Cennet Yer Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı her geçen gün daha âlâ anlıyoruz.
Farkında mısınız kaç cephede savaşıyoruz?
Sultan Abdülhamid tahttan indirildikten neredeyse 5 sene sonra Osmanlı kırk cephede savaşmak zorunda kaldı ve yeniden Erbakan hocamızın vefatının üzerinden neredeyse 5 sene geçmişti ki İslam coğrafyası ve bilhassa memleketimizdeki kaos ve karışıklıklara maalesef hepimiz şahit olduk.
Milletimizden dileğimiz bu gerçekleri bir sefer daha idrak edip Ulusal Görüş prensiplerine sıkı sıkı sarılmalarıdır. Siyonizm’in ve onların kirli hesaplarını evrelerinde bozan bu iki büyük lideri Sultan II.Abdülhamid’i ve Mücahit Erbakan hocamızı bir sefer daha rahmetle yad ediyoruz. Onların izinde yürüyoruz.
Azınlıkların hal ettiği padişaha kızıl sultan dedik
Cennet yer Abdulhamid’in hali de tıpkı öteki problemlerde olduğu üzere herşeyi görmemize ve maalesef bizleri haklı çıkarmaya yetmektedir. Şöyle ki hal fetvasını sultana iletmek için görevlendirilen dört kişiyi tanımak gerekir. Bunlardan birisi Yahudi asıllı selanik mebusu Emanuel Karasso, ikincisi
Ermeni senatör Aram efendi, üçüncüsü Balkan harbinde son kalemiz olan İşkodra’yı canıyla başıyla savunan Hasan İstek Paşayı öldürterek kaleyi Karadağlılara teslim eden Hain Esad Toptani Paşa’dır. Dördüncüsü ise ismi birçok skandala karışan Gürcü Arif Hikmet Paşadır. Hülasa Abdülhamid’i anlamak aslında her şeyi anlamak olacaktır.
Bugün siyonizm ve zalim israil rejimi kardeşlerimizi Gazze’de katletti. ABD başkanı Trump da şimdi Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak ve Filistinli kardeşlerimizi oradan çıkarmak istiyor.
Buradan sesleniyoruz; Filistin de Gazze’de Müslümanlarındır, Gazze’yi de Filistin’i de asla terk etmeyeceğiz” dedi.