SALİHA SULTAN
Yayıncılık dünyası 2019’da maneviyat dünyamıza seslenen çok sayıda eseri okuyucuyla buluşturdu. İslami ilimler alanındaki çalışmalar bir yandan ilmi temellere yaslanırken diğer yandan da okurun ruh dünyasını besliyor. İlahiyat profesörlerimize KARAR okuyucuları için bu yılın öne çıkan yayınları değerlendirmelerini istediğimizde ise Gökhan Atmaca ve Ali Karataş’ın ‘Tefsire Adanmış Bir Ömür: İsmail Cerrahoğlu’, KURAMER’in ‘Zahiri ve Selefi Din Yorumu’, Thomas Bauer’in ‘Müphemlik Kültürü ve İslam’ kitapları öne çıktı. Ayrıca tavsiye ettikleri bütün kitaplar, bu yıl İslami ilimler alanında okunması gereken kitaplara dair önemli bir okuma listesi ortaya koydu.
PROF. DR. MUSTAFA ÖZEL
TEFSİRCİ CERRAHOĞLU’NA VEFA
2019 yılı içinde bence dikkate değer yayın faaliyetlerinden biri, Beyan Yayınları’nın iki serisi. Bunların ilki, ‘Peygamberimizin İzinde Kırk Sahabi’; diğeri ise, ‘88 Soru Serisi’. İkinci seri, sekiz alanı kapsıyor ve sekiz kitaptan oluşuyor: Kur’an ve Tefsir, Hadis, Fıkıh, Siyer, İslâm Tarihi, İnanç, Mezhepler ve Tasavvuf. Diğer bir yayın ise, Fecr Yayınları’ndan çıkan ‘Tefsire Adanmış Bir Ömür İsmail Cerrahoğlu’ adlı eserdir. Cerrahoğlu hocamız, tefsir alanında ilk doktora yapan kişidir.
Kendinden sonra gelen bütün tefsircilerin hocasıdır. Onun hakkında yapılan bu çalışma, bir kadirşinaslık ve vefa göstergesidir. Bu kitap, bir şahitliktir. Çalışma, talebelerinin, meslektaşlarının değerlendirmelerini, hocamızın çalışmalarına yaklaşımları içermektedir. Çağdaş İslam düşüncesi bağlamında Mahya Yayınları arasında çıkan Necdet Subaşı’nın ‘Tedavüldeki Kitaplar’ı ile İsmail Kara ile Rabia K. Gündoğdu’nun hazırladığı ‘Ahmet Hamdi Akseki Hayatı Mücadelesi ve Eserleri’ni (Diyanet İşleri Başkalığı Yayınları) zikretmek isterim.
PROF. DR. MUSTAFA ÇAĞRICI
SORUNLARIN KÖKLERİNE İNEN BİR ESER
KURAMER’in 28 Nisan 2018’de düzenlediği, aynı başlığı taşıyan sempozyum metinlerinden oluşan ‘Zâhirî ve Selefî Din Yorumu’ (512 sayfa, İstanbul – Kasım 2019) adlı kitabı KURAMER’in 2018’de yayımladığı Kur’an’ın Bâtınî ve İşârî Yorumu ile Makâsıdî Tefsir: Kur’ân-ı Kerîm’i Amaç ve Hikmet Eksenli Anlamak başlıklı kitaplarının devamı mahiyetinde. Eserin, -Prof. Dr. Sönmez Kutlu’nun ‘Sunuş’ yazısında belirttiği üzere- KURAMER’in, İslâm düşüncesinde ortaya çıkan İslâm yorum geleneklerini, bunların tarihsel dinî anlayış ve söylemlerini doğru anlamak ve doğru anlatmak, böylece günümüz İslam toplumlarının yaşadıkları sorunlarla bu tarihsel dinî anlayışların ilişkisini incelemek, sorunların tarihsel köklerine inmek ve buradan hareketle yeni çözümlere ışık tutmak şeklinde özetleyebileceğim temel amaç için hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Geçtiğimiz yıl sonunda yayımlanmakla birlikte son derece dikkat çekici olduğu için anmayı gerekli gördüğüm ikinci kitap ise Prof. Dr. Mustafa Ertürk’ün, ‘Sünnetin Güncelleştirilmesi; Nebevî Sünnetin Evrensel Dinamizmi: Tecdid ve Sünnet İhdası’ (207 sayfa, Ankara, 2018) adlı çalışmasıdır. Eserde ‘Sünneti güncelleme’nin alt yapısı, dinde tecdid düşüncesinin gerekliliği; kaynakları, tarihsel ve güncel şartlarıyla beraber ortaya konulmaktadır.
Prof. Dr. Asım Cüneyd Köksal
‘MÜPHEMLİK KÜLTÜRÜ’ OKUNMALI
Bu sene İslami ilimler alanında dikkatimi çeken yayımlar arasında Tanıl Bora’nın Thomas Bauer’den çevirdiği ‘Müphemlik Kültürü ve İslâm-Farklı Bir İslâm Tarihi Okuması’ kitabından bahsedebilirim. Çok önemli, mutlaka okunup tartışılması gereken bir kitap. Bilhassa ilahiyatçılar, edebiyatçılar (hususen Arap dili ve edebiyatçıları) ve İslâm kültür tarihçileri tarafından okunmalı. Kitabın temel kavramı olan müphemlik ile ne kastedildiği, arka kapakta güzel özetleniyor. Hakikate ilişkin farklı söylemlerin yan yana bulunabilmesi ve birinin diğerine tahakküm etmemesi, insanların çoğulculuğa karşı anlayışlı olması diye de ifade edebiliriz. Müphemlik hoşgörüsünün Kur’an ayetlerine dair farklı yorumlar, fıkıh ekollerindeki (hem mezhep içi, hem mezhepler arası) çoğulculuk, edebiyattaki çok anlamlılık gibi tezahürleri bulunuyor. Eserin Batı’daki İslâm algısı ve Batı İslam dünyası ilişkilerine dair de söylediği çok şey var. İkinci bahsetmek istediğim kitap ise, Taha Boyalık’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı Keşşaf Literatürüne dair neşrettiği ‘el-Keşşâf Literatürü: Zemahşerî’nin Tefsir Klasiğinin Etki Tarihi’ isimli eseri İkinci Klasik Dönem Projesi kapsamında İSAM Yayınları’ndan çıktı. Bu eserin tefsir tarihi açısından önemli bir boşluğu dolduracağının kesin olduğunu düşünüyorum. Bir de Muhammed Coşkun’un ‘Tefsirin İlk Çağları’. Bu kitap da, tefsir ilminin doğuşuna dair bazı yerleşik kanaatleri değiştirme iddiasında emek mahsulü bir eser olarak görünüyor.
Karar