Yapılan mevzuat değişikliği ile özlük hakları kısıtlanan bir çok yayın-yapım elemanının, prodüktör takımlarına imtihanla atanmalarının engellendiği sav edilen TRT'de 'mobbing ve teşvikle' 2 bin kişinin emekli ettirildiği, bunu kabul etmeyen çalışanların ise öteki kurumlara sürgün edildiği öne sürüldü.
Sürgün edilenler ortasında kurumu dava eden ve davayı kazananlardan 20'ye yakın kişinin işine döndüğü söz edilirken, oburlarının ise yıl sonuna kadar dönmeleri bekleniyor.
Kurum içi imtihana girmelerinin engellendiği belirtilen bin 91 kişinin TRT idaresine dilekçe yağdırdığı fakat 'önce yayın imal vazifelisi ol, sonra gelecekte açılacak imtihana girersin' denilerek oyalandığı da tezler ortasında.
HABER-SEN'in mevzuyla ilgili 'TRT Idaresi Haksız ve Hukuksuz Uygulamalarına Bir Yenisini Daha Ekledi' başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada şu sözler yer aldı:
“TRT’ye yıllarını vermiş yüzlerce çalışan baskı ve tehditle kurumdan emekli olmak zorunda bırakıldı. Akabinde, kurumun asli misyonlarını yürüten işçi, İFP süreci ile diğer kurumlara sürüldü. Haber-Sen’in bu süreçte yürüttüğü dayanışma sonucu, çalışma arkadaşlarımız davalarını kazanarak Kuruma dönmeye başladı.
Artık ise “Görevde Yükselme” ismi altında açılan imtihanla, yeni bir mağduriyet yaratılmaktadır. Bu sorun, KESK Haber-Sen’in Kurumda yıllardır yürüttüğü uğraştaki en kıymetli başlıklardan biridir. TRT’nin asli vazifesi olan yapım/yayında çalışan Üretim ve Yayın Elemanı, Stüdyo Sinema Imal Elemanı ve Yardımcı Üretim Elemanı unvanlı işçinin, fiilen yaptıkları işin takımlarına atanarak misyon tarifine uygun özlük haklarını elde edebilmeleri için bugüne kadar sayısız teşebbüste bulunulmuştur.
TRT Idaresi, 2008 ve 2010 yıllarında iki Kurum dışı imtihan açmıştır. Sendikamız buna karşı çıkmış ve öncelikle kurum içi imtihan açılması gerektiğini lisana getirmiştir. Bugüne kadar hiçbir kurum içi imtihana karşı dava açmamış olmamıza karşın, Sendikamızın dava açtığını ve bu dava sonucunu bekledikleri için yeni bir kurum içi imtihan açmadıkları bilgisini yayarak örgütlü çabamıza ziyan vermeye çalışmışlardır. Lakin Haber-Sen olarak yıllardır sürdürdüğümüz çabayı tıpkı talepler çerçevesinde ve birebir kararlılıkla devam ettireceğiz.
Geçen sene “Kadro unvan çalışmaları” ismi altında yürütülen toplantılara sendikamız iki defa davet edilmiş, bu iki toplantıda da mevcut sorun Sendikamızca lisana getirilmiş, Kuruma uzun yıllardır hizmet veren arkadaşlarımızın fiilen yaptıkları işin takımlarına atanması için bir yol/yöntem belirlenmesi gerektiği, bu hususta yapılacak çalışmalara elimizden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğumuz tabir edilmiştir. Ayrıyeten yıllardır mağdur edilen bu arkadaşlarımızın, tıpkı Memur arkadaşlarımızın Takip Memur’u olarak atanması örneğinde olduğu üzere, öncelikle imtihansız bir formda “Yapım Yayın Görevlisi” takımına atanmaları gerektiği lisana getirilmiş ve bunun bir lütuf değil, yılların biriktirdiği mağduriyetin telafisi olarak görülmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır. Bu teklif, toplantıya katılan tüm sendikalarca da desteklenmiştir. TRT Yöneticileri, bu çalışmaların etap kademe sürdürüleceğini, o evreye gelindiğinde görüşlerimizin alınacağını söz etmiştir. Lakin sonrasında yürütülen süreç, bütünüyle bilgimiz dışında ve kapalı kapılar arkasında gerçekleştirilmiştir.
Gelinen noktada, duyuru edilen kurum içi imtihan süreci öncesinde, hangi sendika ya da sendikalar ile kaç defa görüşüldüğü, hangi sendikanın ne önerdiği TRT Idaresi tarafından açıklanmalıdır.
Yayınlanan imtihan duyurusu, Kurum Idaresinin sorunun tahliline yönelik gerçek bir uğraş içinde olmadığını bir defa daha gözler önüne sermiştir. Yapılan duyuruda görülmüştür ki tıpkı ünitede tıpkı işi yapan işçiden bir kısmı kelam konusu imtihana girebilecek, yalnızca takım unvanı uygun olmadığı için büyük bir kısmı ise giremeyecektir. Bu adaletsizliğe seyirci kalmak mümkün değildir.
Bu arkadaşlarımız bugün Cumhurbaşkanı muhabiridir, Ana Haber direktörüdür, Türkiye’nin değerli sanatçılarındandır… Fakat Kurum içi imtihana girmeleri engellenmektedir. Emeğe, işçiye hürmeti olan hiçbir sendika bunu kabul edemez, etmemelidir.
Tahlil teklifimiz, öncelikle, bu mağduriyeti yaşayan çalışma arkadaşlarımızın, “Yapım ve Yayın Görevlisi” takımına doğrudan/sınavsız bir biçimde atanmaları ve özlük haklarının düzeltilmesidir. Ardından, tüm sendikaların iştirakiyle oluşturulacak bir kurul tarafından kurum içi imtihan formülünün yanlışsız bir biçimde belirlenmesi ve kelam konusu mevzuatta gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra imtihan açılmasıdır.
Geçen sene yaşanan “İstihdam Fazlası Personel” uygulamasında yürüttüğümüz uğraşın bir benzerini, bu süreçte mağdur edilen tüm TRT işçileri ile birlikte yürütmeye kararlıyız.
Arkadaşlarımızın yanındayız ve haklı taleplerini destekliyoruz.”
Karar