Nijerya açıklarında Gine Körfezi’nde seyir halindeyken isimli gemideki 3 vazifeli İstanbul’a getirildi. Atak anını anlatan başmühendis Süha Tatlıgül, tehlike anında gemiye “tam yol” vermelerine karşın 15 dakika içinde korsanların gemiyi yakaladığını söyledi.
“Mozart” isimli gemiden kurtulan gemiciler Furkan Yaren, İlhan Süha Tatlıgül ve Bahadır Yeşilalan, uçakla İstanbul’a geldi.
İstanbul Havalimanı’nda basın mensuplarına açıklama yapan gemiciler, yaşadıkları endişe dolu saatleri anlattılar. Tehlike anında gemiye “tam yol” vermelerine karşın 15 dakika içinde korsanların gemiyi yakaladığını belirten başmühendis Süha Tatlıgül, “Korku sineması üzereydi, ateş ettiler devamlı. Taradılar. Balyozlarla saatlerce vurdular. 7 saat bu türlü inledi içerisi” diyerek yaşadıklarını anlattı.
4’üncü kaptan Furkan Yaren ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon konuşmasından bahsederek, “Allah ondan razı olsun. İnşallah arkadaşlarımızı da geri getireceğini söyledi kendileri. Bizimle çok ilgilendi” dedi.
Türkiye’nin Gabon Büyükelçisi Nilüfer Dertsiz tarafından uğurlanan üç gemici, Türk Hava Yolları’nın Libreville-İstanbul seferini yapan tarifeli uçuşuyla saat 03.30 sıralarında İstanbul’a geldi. İstanbul Havalimanı VIP Salonu’nda giriş yapan gemiciler, çalıştıkları denizcilik şirketinin yetkilileri tarafından karşılandı.
Dehşet dolu ve güç anlar yaşayan gemiciler, çıkışta kendilerini bekleyen basın mensuplarına olayı ve sonrasında yaşadıklarını anlattılar. Geminin 4’üncü kaptanlığını yapan Furkan Yaren, uydu telefonu sayesinde birinci andan itibaren kendileriyle irtibat halinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na teşekkür etti. Yaren, “Uydu telefonuyla daima beni aradılar. Şirketimin kaptanlarına çok teşekkür ediyorum. Aileme şu an kavuşacağım inşallah. Türkiye’ye ayak bastım. Türk bayrağını gördüm. Çok memnunum. İnşallah öbür arkadaşlar da en kısa vakitte ailelerine kavuşurlar” diye konuştu.
“GEMİYİ EN YAKIN YERE EMNİYETLİ BİR HALDE GETİRMEYE ÇALIŞTIK”
Korsanların saldırısı sırasında neler yaşandığına ait bir soru üzerine Yaren, “Bizim evvelce yapılmış talimlerimiz oluyor. Prosedürlerimiz var. Birinci alarm geldiğinde, bunun talim olmadığıydı. Hepimiz apar topar emniyetli bölgeye inmeye başladık. O anda yanımıza ne alabiliyorsak almaya başladık. Emniyet kapılarımızı, balistik kapılarımız kapattık. Orada yardım beklemeye başladık” dedi.
Korsanların kaç kişi olduklarına dair bir sayı veremeyeceğini aktaran Yaren, gemiden korsanların ayrılmasının akabinde bulundukları yerden çıkarak emniyetli bir formda gemiyi en yakın yere getirmeye çalıştıklarını söz etti.
Geminin sistemlerine ziyan verildiğini aktaran Furkan Yaren, gemiye varan dayanak grubunun hasarları gidermeye başladığını belirtti. Gemide bir meslektaşlarının hayatını kaybetmesiyle ilgili çok üzgün olduklarını söyleyen Yaren şöyle konuştu:
“Olayın sıcaklığıyla pek fazla bir şey de hatırlamıyorum. Yetkili makamlara gerekli bilgiyi verdim. Çok acı bir şey. Burada bir şey anlatmak istemiyorum. İnşallah güzeliyle aileme kavuşacağım. Hafif yaralanmam var. Onun dışında pek fazla bir şeyim yok. Sıhhatim yerinde çok şükür.”
Furkan Yaren, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon konuşmasının hatırlatılması üzerine ise, “Allah ondan razı olsun. Daima takip etti. 4 ya da 5 sefer bağlantı kurduk kendisiyle. Halimizi hatırımızı sordu. İnşallah arkadaşlarımızı da geri getireceğini söyledi kendileri. Bizimle çok ilgilendi” sözlerini kullandı.
“TARADILAR, ATEŞ ETTİLER, DEHŞET SİNEMASI ÜZEREYDİ..”
Geminin Başmühendisi Süha Tatlıgül ise akının başlamasının akabinde “tam yol” verdiklerini belirtti. Tatlıgül, şunları söyledi:
“Tam yol vermemize karşın 15 dakika sonra yakaladılar. Hız botları sanırım 26-27 knot… İskele tarafından yakaladılar. Merdiveni güverteye attılar. Yükseklik 10-15 metre. Ondan sonra aşağı indi süvari kaptan. Çabucak dümen dairesine kendimizi kilitledik. Endişe sineması üzere ateş ettiler devamlı. Taradılar. Balyozlarla saatlerce vurdular. 7 saat bu türlü inledi içerisi. En sonunda taş motoruyla kesmeye başladılar. Bilinçsizce ateş ettiler. Herkes bir tarafa kaçışırken, Allah rahmet eylesin 2’nci mühendisimiz öldü. Baktık içeriye iyice giriyorlar. Halatlarla üste çıkmaya çalışırken orada iki metrelik bir boşluk vardı. Oradan aşağı düştüm ve o denli kurtuldum. Başka arkadaşları alıp götürdüler. Onlar gittikten yarım saat sonra ben çıktım.”
“Sizi bilerek mi gemide bıraktılar” halindeki soruyu Süha Tatlıgül, “Yok. Bulamadıkları için. Sormuşlar. Tekrar aramışlar. İki kişi bırakmışlar, onlar da yaralıydı” diyerek yanıtladı.
“15 ARKADAŞIMIZ ESİR”
Yağcı olarak misyon yapan Bahadır Yeşilalan da, “Hükümetime çok teşekkür ederim. Cumhurbaşkanıma, Dışişleri Bakanımıza, Gabon’daki büyükelçimize ayrıyeten teşekkür ederim. Bizim daima yanımızdaydı. Çok da konuşulacak bir şey yok. 15 arkadaşımız esir. Fazla konuşunca aslında onların ailelerin acılarına iğne batırmış oluyoruz” formunda konuştu.
3 gemici açıklama sonrası şirket yetkililerinin araçlarına binerek aileleriyle buluşmak üzere havalimanından ayrıldı
NE OLMUŞTU?
Batı Afrika ülkesi Nijerya açıklarında Gine Körfezi’nde seyir halindeki Mozart isimli Türk konteyner gemisi, geçen pazar günü korsanlar tarafından kaçırılmıştı. Geminin İstanbul merkezli Boden Denizcilik şirketine ilişkin olduğu ve Nijerya’nın Lagos kentinden Güney Afrika’nın Cape Town kentine seyir halinde olduğu bildirilmişti. Korsanların taarruzunda gemideki mürettebatın 15’i kaçırılmış, Azerbaycan vatandaşı bir gemici ise korsanların ateş açması sonucu hayatını kaybetmişti.
Karar