‘İsmail Dümbüllü kimdir, kaç yaşında, nereli?’, ‘Dümbüllü’nün fesinin ve kavuğunun değeri nedir?’, ‘Dümbüllü’nün fesi ve kavuğu kimlere verildi?’ sorularının cevaplarına sayfamızda yer verdik. Türk tiyatrosunun manevi mirası olarak kabul edilen ‘Dümbüllü’nün fesi ve kavuğu’, kuşaktan kuşağa devredilerek gelenek sürdürülür. Yıllar boyunca tiyatro oyuncuları ortasında düzenlenen törenle devredilen fes ve kavuk, Türk tiyatro oyunculuğunda güldürü geleneği ve doğaçlama tiyatroyu temsil etmektedir. Ayrıntılar haberimizde…
TİYATRODA ‘DÜMBÜLLÜ’NÜN FESİ VE KAVUĞU’ GELENEĞİ NEDİR?
İsmail Dümbüllü’nün fesi ve kavuğu, yıllar boyunca Türk tiyatro oyuncuları ortasında klâsik bir merasimle devredilir. ‘Fes’ orta oyunu sanatını (tulûat-doğaçlama) temsil ederken, ‘kavuk’ ise güldürü geleneğinin sembolü haline gelmiştir. Kuşaktan jenerasyona devredilen fes ve kavuk, Türk tiyatro oyunculuğunun manevi mirası olarak kabul edilmektedir.
Kel Hasan Efendi’nin kavuğu, Türk tiyatrosunun güldürü geleneğinin nişanesi sayılmaktadır. Fes ise daha çok orta oyununu, yani ‘tulûat’ olarak da isimlendirilen doğaçlama tiyatroyu temsil eder. Kel Hasan Efendi, fes ve kavuğunu manevi miras olarak öğrencisi İsmail Dümbüllü’ye devretmişti.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ’NÜN KAVUĞU KİMDE?
Tiyatro oyuncusu İsmail Dümbüllü, ustası Kel Hasan Efendi’den devraldığı ‘kavuğu’, bir devir klâsik tiyatro ile ilgilenen sinema sanatkarı Münir Özkul’a devretmiştir. Dümbüllü, Özkul’u 1967-1968 yılları ortasında Arena Tiyatrosu’nda ‘Kanlı Nigar’ piyesindeki ‘Kavuklu’ rolünde izlemiş, 1968 yılında Münir Özkul’un yeteneğinin nişanesi olarak bir merasimle ustasından aldığı kavuğu devretmiştir.
Kavuğu 21 yıl boyunca itinayla saklayan Münir Özkul, 1989 yılında Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu Ferhan Şensoy’u kavuğun yeni sahibi duyuru etmiş ve devretmiştir.
Klâsik Türk tiyatrosunun simgesi haline gelen kavuk, 27 yıl Ferhan Şensoy’da kaldıktan sonra 2016 yılında düzenlenen merasimle oyuncu Rasim Öztekin’e verilmiştir. 20 Eylül 2020 Pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Tiyatroları’nın dayanağıyla Harbiye Açık Hava Sahnesi’nde düzenlenecek merasimle kavuğun yeni sahibi oyuncu Şevket Çoruh olacaktır.
Türk tiyatrosunda güldürü geleneğini temsil eden ‘kavuk’ sırasıyla; Kel Hasan Efendi, İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin’e devredilmiştir. Öztekin, ortadan geçen 4 yılın akabinde kavuğu Şevket Çoruh’a vereceğini açıklamıştır.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ’NÜN FESİ KİMDE?
Kel Hasan Efendi’nin İsmail Dümbüllü’ye vererek kuşaktan kuşağa aktarılması sağladığı ‘fesi’ ise, tulûat (doğaçlama) sanatını, bir öteki deyişle orta oyununu temsil eder. Fes, İsmail Dümbüllü’den sonra Münir Özkul’a devredilmiştir. Münir Özkul ise fesi daha sonra Müjdat Gezen’e vermiştir.
Son olarak Müjdat Gezen, klasik Türk tiyatrosunun son temsilcisi İsmail Dümbüllü’ye ilişkin olan ve yıllardır kendisinde bulunan fesi ise, 2017 yılında eski öğrencisi Şevket Çoruh‘a devretmiştir.
İsmail Dümbüllü’nün fesi, kavuk ile karıştırılmamalıdır.
Türk tiyatrosunda tulûat sanatını (doğaçlama tiyatroyu) temsil eden ‘fes’ sırasıyla; Kel Hasan Efendi, İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy, Müjdat Gezen, Şevket Çoruh’a devredilmiştir.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ KİMDİR?
Klasik Türk tiyatrosunun son temsilcisi, orta oyunu ve tuluat ustası İsmail Hakkı Dümbüllü, 1897’de İstanbul Üsküdar’da dünyaya gelmiştir.
Babası, 2. Abdülhamid’in silahtarlarından Zeynel Abidin Efendi’dir. 30 yaşına kadar Kel Hasan Efendi’nin yanında çalışmış, akabinde Şehzadebaşı Tiyatrosu’na geçmiştir. Kel Hasan Efendi’den öğrendiklerini kendi kişiliğiyle birleştirerek oluşturduğu Dümbüllü şeklini hem sahnede, hem de perdede sergilemeyi sürdüren oyuncu, Nasreddin Hoca ile özdeşleştirilmiştir.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ NE VAKIT ÖLDÜ?
5 Kasım 1973’te trafik kazası sonucu İstanbul’da hayatını kaybetmiştir.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ KAÇ YAŞINDA?
1897 doğumlu olan ünlü tiyatro sanatkarı, hayatını yitirdiği 1973 yılında 76 yaşındaydı.
İSMAİL DÜMBÜLLÜ SINEMALARI
Nasreddin Hoca (1971)
İstanbul Kazan Ben Kepçe (1965)
Soytarı (1965)
Serseri Aşık (1965)
Nasreddin Hoca (1965)
Temem Tersine (1963)
Ekmek Parası (1962)
Gol Hükümdarı Cafer (1962)
Şeytan Mayası (1959)
Fındıkçı Gelin (1954)
Bayram Gecesi (1954)
Canlı Karagöz (Mihriban Sultan) (1954)
Nasreddin Hoca ve Timurlenk (1954)
Dümbüllü Tarzan (1954)
Kırk Gün Kırk Gece (1953)
Yıldızlar Revüsü (1952)
Vur Patlasın Çal Oynasın (1952)
Dümbüllü Sportmen (1952)
İncili Çavuş (1951)
Ne Sihirdir Ne Keramet (1951)
Harman Sonu Dönüşü (1950)
Sihirli Define (1950)
Keloğlan (1948)
Dümbüllü Macera Peşinde (1948)
Kılıbıklar (1947)
Kızılırmak – Karakoyun (1946)
Bu Kadar (1945)
Karar