Şark Türkistan’da 2017’den beri kurduğu bin 300 kampta 3 milyondan fazla Müslüman Uygur Türküne azap, soykırım, cinayet ve zulmeden Çin yaptıklarının yanına kar kalması için her yolu deniyor. Kamplardan kaçan yahut yurtdışında bulunan Uyguların yaşananları dünyaya duyurmaması için her türlü yolu deneyen Çin ekonomik gücünü de kullanarak devasa diplomatik ağıyla Uygurlara yönelik adeta sürek avı gerçekleştiriyor. Pekin’in hudut tanımaz zulmünü örtpas etmek için son hamlesini Belaruz üzerinden BM’de yaptı.
Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Kurulu 44. Oturumunda Belarus’un, Çin’in Şark Türkistan’da ‘teröre ve bölücü gruplara’ karşı savaşını desteklediğini açıklayan mektubunu 46 devlet temsilcisi imzaladı. Aralarında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Pakistan ve Filistin üzere nüfusunun çoğunluğu Müslümanlardan oluşan devletlerin de imzası bulunan mektupta “Pekin’in, Sincan ortamında terörizm, bölücülük ve aşırıcılıkla uğraş etmek için aldığı tedbirlerin nahiye halkının insan haklarını garanti altına almasını takdir ediyoruz. Sincan’da son 3 buçuk yıldır hiç terör hadisesi yaşanmadı ve ortam yine huzur ve istikrara kavuştu” tabirleri konum aldı. Pekin idaresinin ‘açık ve şeffaf’ bir biçimde bini aşkın diplomat, memleketler arası örgüt yetkilisi, gazeteci ve diyanet hizmetlisini Sincan’a davet ettiğini sav eden Belaruslu temsilci, herkesin yerde kaydedilen büyük muvaffakiyetleri kendi gözleriyle gördüklerini savundu. Euronews’ta konum alan habere nazaran, mektupta başkaca 46 devlet temsilcisi, Çin’e asılsız suçlamalarda bulunma teşebbüslerinin durdurulması daveti yaptı.
AP TEMSİLCİSİ BU HATA DESTEKLENİYOR
Avrupa Parlamentosu milletvekili Raphael Glucksmann, toplumsal medya üzerinde bu listeyi yayınlayarak “Listedeki 46 hükümet üzere (Doğu Türkistan’daki) cürümleri destekleyenler var, Avrupa önderlerimiz üzere sessiz kalan ve sessiz kalarak buna müsaade verenler var. Ve dünyada sessizliği kırmak için seferber olan kişiler var” diyerek reaksiyon gösterdi.
3 MİLYON SİVİL AZAP KAPLARINDA
BM, ABD Dışişleri Bakanlığı, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve çeşitli insan hakları örgütlerine nazaran, Çin idaresinin 2017’den itibaren Şark Türkistan umumunda kurduğu bin 300 civarında yekuna kampı bulunuyor. Yeniden ABD Dışişleri Bakanlığı’nın donelerine nazaran bu kamplarda 3 milyon civarında Uygur ve öbür azınlıklara mensup şahıslar çetinle alıkonuluyor. Sürgündeki Şark Türkistanlılara nazaran de Çin idaresi, ailesi yekuna kampı, çalışma kampı ya da cezaevine götürülen 500 bin civarında Uygur çocuğun, ailelerinden koparılarak ÇKP’li hizmetlilerin gözetimindeki yetimhane ya da yatılı mekteplerde asimilasyona tabi tutulduğunu lisana getiriyor. AP’nin 30 Haziran tarihli haberinde, Çin hükümetinin, Müslüman nüfusu denetim altına alma ismine Uygur Türkleri ve sair Türki azınlıklara uyguladığı doğum denetim programını çok daha genişlettiğine yönelik kapsamlı bir araştırma yayımlandı. Habere nazaran mütehassıslar, Çin’in Şark Türkistan’da son dört yıldır sürdürdüğü pratiğini ise “demografik soykırım” olarak tanımlıyor.
ÇİN'İN KABAHATINE ORTAK OLAN ÜLKELER
Çin, Bahreyn, Belarus, Burundi, Kamboçya, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Komorlar, Kongo, Küba, Kuzey Kore, Cibuti, Mısır, Ekvator Ginesi, Eritre, Gine, Gine Bissau, İran, Irak, Laos, Lesotho, Mozambik, Myanmar, Nepal, Nikaragua, Nijer, Umman, Pakistan, Filistin, Papua Yeni Gine, Filipinler, Rusya, Suudi Arabistan, Sırbistan, Solomon Adaları, Güney Sudan, Sri Lanka, Sudan, Surinam, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela, Yemen, Zambiya, Zimbabve ve Togo.
Karar