Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, mesken işçisi bayanlar ile görüntü konferans yoluyla bir ortaya geldi. Mesken işçisi bayanlar yaşadıkları zahmet ve zorluklar Kılıçdaroğlu ile paylaştı.
“BU İŞİ HAYATTA KALABİLMEK İÇİN YAPIYORUZ”
Bayanlar, yaşadıklarını şu sözlerle Kılıçdaroğlu ile paylaştı:
“Biz konut içi çalışanları tabi ki büsbütün teminatsız çalışıyoruz, ben gündelikçi çalışan biriyim. Daima bir mobbing, birebir vakitte çalıştığımız yerde zarurî yapmamız gereken işlerimiz oluyor. Çalışma şartlarımızın düzeltilmesini istiyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Teminat alına alınmak istiyoruz. Bu işi hayatta kalabilmek için yapıyoruz. Ben ilkokul mezunuyum. Çok isterdim okumak lakin okuyamadım. Kurallarımız buna el vermedi.”
“YAŞADIĞIM EN BÜYÜK DRAM”
“Yeri geldi soğukta, ayazda çocuğumu kucağıma sarıp sarmalayarak birlikte işe gittiğim oldu. Çocuğumu anasınıfına yazdırmak için para talep edildiğinde, okulda onu veremeyeceğimi söylediğim vakit, kız çocuğu olduğu halde bana dedikleri şuydu ‘İsterseniz okutmayın.’ Yaşadığım en büyük dram, acı benim.”
“GÜNÜ TELAŞ VE DEHŞETLE GEÇİRİYORUM”
“Evimin kirasını da ödeyemiyorum, elektriğimi de ödeyemiyorum. Ne aile dayanağım var ne etraf dayanağım var. Tek başıma uğraş etmek zorunda kalıyorum. Kaygı ve dehşetle günü geçirmekteyim.”
“ŞARTLAR ZORLAŞTI”
“Eşim taban fiyatla çalıştığı için yetmiyor. Eşime yardımcı olmak için gündeliğe gitmeye başladım. Bu pandemi hasebiyle konutlarına birden fazla beşerler almak istemiyorlar. Koşullar zorlaştı.”
“ÜNİVERSİTE MEZUNUYUM”
“20 yıldır bu işi yapıyorum. Üniversite mezunuyum. Bazen 2 günde 2 tane konut paklığını gecenin 12’sine kadar yaptığımı bilirim.”
“BU İŞ YÜZÜNDEN ASTIM HASTASI OLDUM”
“Ben de günlük işe gidiyorum. Bugün 230 lira elektrik faturası gelmiş. Meskende yaşayan 2 kişiyiz. Mana veremedim, ne yapacağımızı şaşırdık kaldık. Teminatım yok. Çalışmak zorundayım. 180 liraya günlük iş bulabilirsem gidiyorum, bulamazsam gidemiyorum. 3 aydır çalışamıyorum. Pandemiden ötürü böyleyim. Bu iş yüzünden astım hastası oldum. Yarın ne olacağım aşikâr değil. Konut yok, bark yok. Aylık 1500 lira giderim var, ben 1500 lira kazanamıyorum ki liderim.”
“BU ÜLKEDE HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMESİN”
Konut işçisi bayanları dinleyen Kılıçdaroğlu, bayanların meselelerini Meclis’te lisana getirme kelamı verdi. Kılıçdaroğlu, hayatın gerçeklerini öğrenmek isteyen siyasetçilerin mesken işçisi bayanları dinlemeleri gerektiğini belirterek, “Elbette bizler saraylarda oturmuyoruz. Bu toplumda çok sayıda fakir insan olduğunu biliyoruz. Bir annenin en büyük dramı çocuğunu yatağına aç yatırması olduğunu da biliyoruz. Çok sık tabir ederim, bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her anne çocuğun karnını doyursun ve her anne çocuğuyla birlikte çocuğuyla huzur içinde konutunda yaşayabilsin. Ancak meskenlerde dram var, acılar var, yoksulluk var biliyorum. Lakin bunları aşmak hepimizin elinde olan bir şey. Bunları aşabiliriz aslında” dedi.
“DRAMI BÜTÜN AİLE YAŞIYOR”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin varlıklı ve güçlü bir ülke olduğunu belirterek, “Hepinizin sorunu üç aşağı beş üst tıpkı. Hepiniz Türkiye coğrafyalarının farklı bölgelerinde yaşıyorsunuz. Münasebetiyle bazılarınızın iki çocuğu var, kimilerinin bir çocuğu var, üniversiteden mezunu ve onlar da işsiz. Yani dramı yalnızca siz değil aslında bütün aile yaşıyor” dedi.
KILIÇDAROĞLU’NDAN KELAM: MECLİS’TE LİSANA GETİRECEĞİZ
“Sizler güç birliği yapabilirseniz, bu meselelerin büyük bir kısmı aşılabilir hatta çözülebilir niçin çözülmesin” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Neden üniversite mezunları iş bulamasın? Çocuğunuz var üniversite mezunu işsiz, lakin sizlerde 2 yahut 3 arkadaşım onlarda üniversiteyi bitirmişler ancak merdiven temizliyorlar artık. Neden bir sorumluluk üstlenmişler, çocukları var çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyorlar. Ben size bir kelam veriyorum, sizin problemlerinizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde lisana getireceğiz. Ben bu ülkede garibanların, bu ülkede kendisini kimsesiz hissedenlerin sözcüsü olmak istiyorum.
Beyefendilerin paşaların sözcüleri var aslında. Beyefendilerin paşaların bir sorunu da yok esasen. Saray’da oturanların da bir sorunu yok esasen. Çocuklarınız işsiz, siz iş bulamıyorsunuz lakin milletvekili emekli aylığı, bilmem ne bankasının idare konseyi üyeliği 5 yerden en az 10 bin lira aylık alıyorlar. Yeniden de doymuyorlar. Bunlara son vermemiz lazım artık. Bunları bitirmemiz lazım artık. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım artık. Bu tertibi değiştirmek zorundayız, insanca bir tertip kurmak zorundayız. Sağar kulakların duyması lazım. Benim vazifemde o sağar kulaklara sizin feryadınızı aktarmak.”
Karar