Bodrum'da lüks bir tesiste bir tabak dönerin 370, kuşbaşılı pidenin 185 TL'ye verildiği haberleri ile ilgili basın içtimasında sorulan soruya karşılık veren Aras, “Serbest piyasa iktisadı. Burası turizm memleketi, Dünya'nın en güçlü kişileri buraya geliyorlar. İşadamları, sanatkarlar, devlet adamları, oligarklar, hükümdarlar, prensler burayı tercih ediyorlar. Onların hizmet açısından beklentileri çok yüksek. Tahminen de altın tabakta döner yemek istiyor. Ya da o döneri organik, kişisel bir halde yetiştirilmiş, hiçbir biçimde ilaç kullanılmamış bir kuzudan yemek istiyor. Onu da sunacak eser Bodrum'da var. Bence Bodrumlu olarak bundan gurur duymalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
“UCUZ OLSUN DERSEK TURİST GELMEZ”
Aras, “Yanlış anlaşılmasın, her tarafa gitmek zorunda değiliz ki. Ben Türkbükü'nde bir işletmeye gitmek zorunda değilim. Lakin orayı da seçen kişiler var. Bodrum'un buna da gereksinimi var. Biz Bodrum'da her şey ucuz olsun dersek o vakit burada para harcayacak turist, Santorini'ye masraf, Mikonos'a, Saint- Tropez'e masraf, İbiza'ya masraf. Bodrum'a gelmez” dedi.
Bodrum'un ekmek parasının turizm olduğuna işaret eden Aras, laflarını şöyle sürdürdü: “Biz turistin, vatandaşımızın demiyorum, cebindeki parayı sonuna kadar almakla mesulüz. Adam cebine para koymuş gelmiş, niçin harcamasın? Bir dönere 100 bin TL vermek istiyorsa, versin yesin. Bana ne. Lakin burada 20 TL'ye de döner var. O dönerin 20 TL olması gerektiği konusunda tereddüt ediyorsanız, belediyemize başvurursunuz ben de sarfiyat onu sonuna kadar denetlerim. Şayet o dükkan pis ise, o dükkanda akıllıca düzgün servis yoksa, aldığınız hizmetle ödediğiniz para arasında fark olduğunu düşünüyorsanız sonuna kadar sarfiyat denetleriz. Gereğini de yaparız” dedi.
Karar